Geçmişten günümüze…
Taksim'de bir cami yapılması düşüncesi günümüzden yaklaşık 150 yıl önceye dayanıyor. Islahat Fermanı'nın ardından Batı'dan gelen siyasi baskılar ve akabinde tarihte 93 Harbi olarak bilinen büyük savaşta Rusların zaferinden iki yıl sonra Taksim Meydanı'ndan gözüken Aya Triada adlı kilisenin inşasının bitmesi, bu kilisenin Ruslar tarafından yaptırılmış olması, yapısal büyüklüğü, kubbeli olması ve halkın o güne kadar alışık olmadığı çan sesleri gibi nedenlerle Müslüman ahali Taksim'de bir cami yapılmasını istiyordu.
Taksim Meydanı, İstanbul'un Türk ve İslam mimari abidelerinden mahrum bir köşesiydi. Demokrat Parti iktidarıyla birlikte Taksim'de bir cami inşa edilmesi fikriyle ilgili ilk girişim 1952 yılında gerçekleşti. Mevlana Ailesi'nden gelen tıp profesörü Feridun Nafiz Uzluk'un başkanlığındaki Anıtlar Derneği, İstanbul başta olmak üzere çok sayıda şehirde camiler yaptırmış bir dernekti. 1955'te derneğe, İstanbul Belediyesi'nin Taksim Camii için gerekli arsayı ayırdığı haberleri çıktı ancak proje hayata geçirilemedi. İkinci girişim, 1960'ların ortasında yaşandı. Girişimin öncüleri ise iş adamları oldu ve cami maket olarak hazır hale getirildi. 1965'te Başbakan Süleyman Demirel Taksim'de Ziraat Bankası ve hazineye ait arazinin camii yapılması şartıyla Vakıflar Müdürlüğüne satılması kararı aldı. Fakat arsa tahsisi mahkeme kararıyla durduruldu. 1979'da Süleyman Demirel'in başbakanlığı döneminde bakanlar kurulu kararıyla Taksim'e cami yapılması kararlaştırıldı ancak 12 Eylül Darbesi ertesinde bakanlar kurulu kararı iptal etti.
1983'te ANAP iktidarıyla beraber Taksim'e cami yapma niyet ve gayreti tekrar gündeme geldi. Bugün, Taksim Camii'ni inşa ederek vakfeden Z. Altan Elmas ve kardeşlerinin (Cem Hakan Elmas, Ufuk Elmas, Atilla Elmas) İstanbul milletvekilleri olan babaları rahmetli Alaattin Elmas ve amcaları Hayrettin Elmas, dönemin Başbakanı Turgut Özal'a müracaat ederek Taksim'e cami yapma isteklerini dile getirdiler. O yıllarda henüz zamanı gelmedi denerek uygun bulunmamış olsa da bu arzu, aile büyüklerinden Elmas ve kardeşlerine bir miras olarak kaldı.
1991'de Taksim'e cami projesi iş adamı İbrahim Arslan başkanlığında kurulan Taksim Camii Kültür ve Sanat Vakfı ile yeniden gündeme taşındı. 86 kişilik vakıf meclisinde olan isimler: Recep Tayyip Erdoğan, Vehbi Koç, Rahmi Koç, Sabri Ülker, Sakıp Sabancı, Semiha Şakir, Şarık Tara, Osman Boyner, Ekmeleddin İhsanoğlu, Kemal Ilıcak, Asım Kocabıyık, Prof. Dr. Esat Coşan, İbrahim Cevahir, Tayyar Altıkulaç, Ahmet Kabaklı, Taha Akyol, Fuat Bol, Necati Özfatura'dır. Hemen harekete geçen Sanat Vakfı ve Vakıflar Müdürlüğü arasında bir protokol imzalandı. Protokol, arsayla ilgili planın düzeltilmesi için birlikte çalışılmasını ve yapılacak caminin mülkünün Vakıflar Müdürlüğü'ne bırakılmasını öngörüyordu. 1992'de Vakıflar Müdürlüğü, belediyeye planın düzeltilmesi için tekrar başvurdu ancak belediyeden cevap alınamadı.